İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | struggle with (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) mücadele etmek | ||
Moreover, Georgia has also had to struggle with some quite special problems. Üstelik Gürcistan da oldukça özel bazı sorunlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | struggle on with something f. | elde olanla yetinmek/idare etmek | ||
Öbek Fiiller | struggle on with (something) f. | zor/çaba gerektiren (bir şeye) dayanmak | ||
Öbek Fiiller | struggle on with (something) f. | zor/çaba gerektiren (bir şeyi) idare etmek | ||
Öbek Fiiller | struggle on with (something) f. | (bir şeyle) idare etmek | ||
Öbek Fiiller | struggle along (with something) f. | (bir şeye) dayanmak | ||
Öbek Fiiller | struggle along (with something) f. | (bir şeyle/bir şeyi) idare etmek | ||
Öbek Fiiller | struggle with (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) kavga etmek |